CENNETTEN BİR KÖŞE
Kedrai Antik Kenti ya da en yaygın adıyla “Sedir Adası”, Ula ilçesi sınırlarındaki Gökova ( Keramos )Körfezinin doğusunda yaklaşık 800m.lik kıyı uzunluğuna sahip, kumsalı, çoğu ayakta kalmış arkeolojik kalıntılarla bütünleşmiş zengin doğal dokusuyla I.derece Arkeolojik ve I.Derece Doğal Sit Alanı , aynı zamanda Özel Çevre Koruma Bölgesidir. Antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğü olan Sedir Adası, şaşırtıcı güzelliğiyle hem tarih hem de doğaya meraklı olanlara sesleniyor. Adanın ismi sedir ağacından gelse de bugün adada sedir ağacı yoktur. Kleopatra plajı olarak bilinen kumsalında, jeolojik oluşumlarla ortaya çıkan ve koruma altında olan kumlar, aslında özel bir biçimde oluşmuş kalker damlacıklarıdır. Ege ve Akdenizde SedirAdası dışında sadece Girit Adasında görülen bu nadir kumun kumsal dışına çıkarılması yasaktır.
Günümüzde idari açıdan Ula ilçesine bağlı olan adaya en yakın yerleşim Marmaris ilçesine bağlı Çamlı Köyüdür. Günümüzde de adaya en hızlı ulaşım Çamlı Köyü limanından sağlanmaktadır. Sedir Adasına ulaşım Muğla İli, Ula İlçesi, Akyaka Mahallesinden günü birlik gezi tekneleri ile ya da Marmaris İlçesi, Çamlı Köyünde bulunan teknelerle sağlanmaktadır.
Gökova körfezine hakim bir konumda bulunan Kedreai antik kenti anakaraya yakın ama aynı zamanda güçlü surlarla çevrelenmiş sadece denizden ulaşılabilir konumuyla her zaman önemli bir merkez olmuştur. Korunaklı limanlara sahip adanın Rhodos egemenliğinde ticari açıdan da önemli bir üs olduğu anlaşılmaktadır. Sedir Adası Kedreai kentinin ana yerleşimini oluşturmaktadır. Hemen yakınındaki Orata Adası ve Küçük Ada kent yerleşimine ait olup, az sayıda kalıntı görülebilir durumdadır. Kentin nekropolü ise adanın doğusundaki anakara üzerinde yer almaktadır. Nekropolis alanında ve deniz kıyısında bazı yapı kalıntıları görülebiliyor oluşu yerleşimin de kısmen anakaraya yayılmış olabileceğini düşündürmektedir.
Tarihsel gelişimini M.Ö. 6. yüzyıldan başlayarak izleyebildiğimiz Kedrai, Karya’nın önemli kentlerindendi. Bazı kaynaklara göre Karya kral aileleri yazlarını bu adada geçirirdi. Ada sonraki yüzyıllarda Rodos Peria'sının (karşıyakasının) önemli kasabalarından oldu. M.Ö. 454- 428 yıllarında Karya Birliği’ne katılan Kedrai, ardından Attika-Delos DenizBirliği’ne girdi. Sedir Adasında yerleşim adayı ikiye ayıran isthmos’un( kıstak) doğu tarafında oluşmuştur. Kentin tiyatrosu, kutsal alanları, konut, liman ve diğer pek çok önemli sivil ve dinsel yapıları, surlarla çevrili bu alan üzerindedir. Nekropol alanı, liman ve diğer sivil yapıların bir bölümü ise Adanın doğu yakasındaki ana kara da yer alır. Bugün hem ana karada hem de adalarda izlenen ayakta kalmış kalıntıların büyük çoğunluğu Doğu Roma Dönemindendir. Karia Bölgesine yönelik Türk akınlarının M.S. 11. yüzyıl sonlarından itibaren yoğunlaşmasının ardından Kent, M.S. 15. yüzyılın ilk çeyreğinde kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmiştir.
Örenyerinin görülmeye değer yerleri arasında; düzgün kesme taştan çok sayıda kule ile sur duvarları, Apollon Kutsal Alanı,en büyüğü antik malzemeler kullanılarak inşa edilmiş MS.5.-6.yüzyıllara tarihlendirilen Büyük Bazilika olmak üzere kilise ve şapel kalıntıları, hâla ayakta duran iyi korunmuş 2500 kişilik tiyatro,kentteki ticari etkinliklerin merkezi olan agora,çok sayıda sarnıç ve antik liman kalıntıları bulunuyor.
Sedir Adası, Kedrai Antik Kentinin kalıntıları, eşsiz doğası, altın sarısı kumu ve mavinin farklı tonlarını bir arada yansıtan büyüleyici denizi ile