Uluslaşma sürecini tamamlayan her devlet öncelikle kendi ulusunun geçmişini
araştıran, ürettiği maddi ve manevi değerleri toplayan, bu değerleri topluma arz eden ve bu
sayede söz konusu değerlere ulusal bir kimlik kazandırmayı amaçlayan ulusal müze
projelerini gündeme getirmiştir.
Ankara Etnografya Müzesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin bu minvalde ortaya koyduğu
ulusal bir projenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Müzenin Mimarı Arif Hikmet KOYUNOĞLU, müteahhidi Erzurumlu Nafiz KOTAN
Bey, mermer ustası Hüseyin Avni Efendi, kubbe üzerindeki bronz rölyef kalıpların
dökümcüsü Hakkı Usta, Mühendisi ise Bahri Bey’dir.
İnşasına 1925 senesinde başlanılan müze binası 1926 senesinde tamamlanmış, ,
inşaatın bitimini müteakip Hamit Zübeyir KOŞAY 1.6.1927 tarihinde müdür olarak
atanmıştır.
Bu tarih aynı zamanda Ankara Etnografya Müzesinin kuruluş tarihi olarak da kabul
edilmiştir. Afgan Kralı Amanullah Han’ın ülkemizi ziyaret edeceği tarihe kadar hummalı bir
çalışma ve hazırlık dönemi yürütülmüş, 27.05.1928 tarihinde Afgan Kralı’nın müzeyi ziyareti
müzenin ilk açılış tarihi olarak kabul görmüş, 18.07.1930 tarihinde ise müze halkın ziyaretine
açılmıştır.
Müzenin giriş holünde yer alan Mozole Alanı, 21 Kasım 1938 tarihinden, 10 Kasım
1953 tarihine kadar 15 yıl süreyle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e geçici
kabirlik görevi üstlenmiş olup anılan tarihlerde müzecilik faaliyeti yürütülmemiştir.
ATATÜRK’ün naaşının Anıtkabir’e nakli sonrasında müze; Uluslararası Müzeler Günü olan
18 Mayıs 1956 tarihinde yeniden halkın ziyaretine açılmıştır.
Yapılan teşhir ve tanzim çalışmaları neticesinde yenilenen müze teşhirlerinde bugün
dokuzu daimi “Ahşap Eserler Salonu, Hacı Bayram-ı Veli ve Tasavvuf Eserleri Salonu,
Yazma Eserler Salonu, Güç ve İktidar Salonu, Çini ve Porselen Eserler Salonu, Ankara Evi
Salonu, Maden, Cam ve Pişmiş Toprak Eserler Salonu, Halı-Kilim Salonu, Zarafet ve Estetik
Salonu”, biri geçici “Geçici Teşhir Salonu” olmak üzere toplam on adet teşhir salonu
bulunmakta olup; bu salonlarda Beylikler Dönemi, Selçuklu Dönemi ve Osmanlı Dönemine
ait
kapı kanatları, mihrap, minber gibi ahşap işçilik örnekleri, Tasavvuf dervişlerinin
kullanmış oldukları eşyalar, el yazması eserler ve hat levhalar, savaş araç ve gereçleri, çini ve
porselen eserler, cam, pişmiş toprak ve metal eserler, halı-kilim örnekleri, takı ve kıyafet
kültürüne dair eserler sergilenmektedir.
Etnografya Müzesi