İlk ve Son Efes
Ayasuluk Tepesi, Arzawa-Mira Krallığı Dönemi’nde Apasas, daha sonra Ephesos adıyla anılıyordu. Lydia Kralı Kroisos Efes’i alıncaya kadar (M.Ö. 560) anakent konumundaydı. Efes halkının M.S. 7. yüzyıldan sonra Ayasuluk’a taşınması ile St. Jean Bazilikası Efes’teki eski Piskoposluk Kilisesi’nin yerini almıştır. Bizans Dönemi’nde önemli bir kent ve hac merkezi konumunu sürdürmüş, 1304 yılında Türklerin eline geçmiştir. Bundan sonra “Ayasuluk” adını alan kent 1350 yılından sonra Aydınoğulları Beyliği’nin bir dönem başkenti olmuştur. Erken Osmanlı Dönemi’nde Batı Anadolu’nun liman kentlerinden birisidir.
Ayasuluk/Selçuk Kalesi
Ayasuluk Tepesi’nin en yüksek yerine inşa edilmiş olan iç kale sur duvarları Selçuklu-Osmanlı Dönemlerine aittir. İç kalenin biri batıda, diğeri doğuda olmak üzere iki girişi vardır. Kale içinde, kapıların yakınında beş adet sarnıç, merkezi kısmın güneyinde tek kubbeli ve minaresi kısmen sağlam kalabilmiş cami (Kale Camii), üstte, batıda Türk Dönemi’ne ait Bey Köşkü ve hamamı ile bir başka sarnıç bulunmaktadır.
St. Jean Bazilikası
Ayasuluk Tepesi’nin güney bölümünü kaplayan St. Jean Bazilikasi’nin tarihçesi Roma Çagi’na kadar inmektedir. MS 2. yüzyil basinda ortaya çikan bir Hiristiyan gelenegine ve inancina göre Efesli Yuhanna (St. Jean Theologos) ayni zamanda Isa’nin havarisi, Incil’in ve Apokalypse’nin yazaridir. Efes’te ölümünden sonra Ayasuluk Tepesi’nin güney yamacina gömülmüstür. Önce kendisi için basit bir mezar aniti yapilmis ve bu mezarin üzerine MS 5. yüzyilda ahsap çatili bir bazilika insa edilmistir. MS 6. yüzyil basindaki depremlerde kullanilamaz duruma gelen bazilikanin yerine Imparator Jüstinianus ve karisi Theodora (527-565) tarafindan haç planli, kubbeli yeni bir bazilika yaptirilmistir. Efes halkinin MS 7. yüzyildan sonra Ayasuluk’a tasinmasi ile St. Jean Bazilikasi Efes’teki eski Piskoposluk Kilisesi’nin yerini almistir. Bizans Dönemi’nde önemli bir kent ve haç merkezi konumunu sürdüren Efes 1304 yilinda Türklerin eline geçmistir. Bundan sonra “Ayasuluk” adini alan kent 1350 yilindan sonra Aydinogullari Beyligi’nin bir dönem baskenti olmustur. Erken Osmanli Dönemi’nde Bati Anadolu’nun liman kentlerinden biri olan Ayasuluk, daha sonra Kusadasi ve Izmir’in gelismesi ile köy haline gelmistir Cumhuriyet Dönemi’nde Selçuk adini alan ilçe turistik özellikleriyle öne çikmistir Türk Dönemi: 1304 yilinda Türklerin eline geçtikten sonra “Ayasuluk” adini alan kent 1348-1390 yillari arasinda Hizir Bey ve Isa Bey Dönemi’nde Aydinogullari Beyligi’nin baskenti olmustur. Isa Bey Dönemi’nde Ayasuluk’ta insa edilen Isabey Camii, Iç Kale, hamamlar, türbeler, medreseler ve hanlar Türk Islam sanatinin önemli örnekleridir. 1390 yilinda Osmanli topraklarina katilan Ayasuluk’ta Aydinogullari Dönemi sona ermistir. Ankara Savasi sonrasi (1402) Timur tarafindan Umur Bey’e verilen Ayasuluk için daha sonra Cüneyd Bey ile Umur Bey arasinda uzun süreli bir mücadele yasanmistir. II. Murad Dönemine kadar Cüneyd Bey’in elinde kalan kent 1430 yillarinda Osmanli topraklarina katilmisti 1430-1700 yillari arasinda Osmanli Devleti topraklari içinde bölgenin ikinci siradaki liman kentlerinden biri haline gelen Ayasuluk daha sonra issizlasmis, Kusadasi ve Izmir’in gelismesi ile köy haline gelmistir. 1860 yilindan sonra insa edilen Aydin-Izmir demiryolu ve ayni yillarda baslanan Artemis Tapinagi ve Efes kazilari kentin tekrar canlanmasini saglamistir. Cumhuriyet öncesinde “Selçuk” adini alan ilçe, 5. Efes olarak yasamini sürdürmektedir.
Not: Hz. Isa’nin çarmiha gerilisinden sonra, en sevdigi havarisi St. Jean’in Meryem Ana’nin Kudüs’te kalmasini sakincali bulup Efes’e kaçirdigi rivayet edilmektedir.