BİLİNEN EN ESKİ GERÇEK HEYKEL BURADA!
Geniş bir alana yayılan modern binasına 2015 yılında taşınan Şanlıurfa Müzesi, 1965'dan beri hizmet veriyor. Zengin bir geçmişi olan Şanlıurfa ve çevresinden çıkan eserleri sergileyen müze "neolitik dönem” açısından uluslararası öneme sahip. Müzenin bir başka çok önemli özelliği de Dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe'ye ait eserleri bulundurması. Tarihi açıdan büyük değer taşıyan pek çok yerleşim bölgesi, höyük ve ören yeriyle çevrili Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, coğrafyasının hakkını sonuna kadar veriyor. Adını aldığı ovada M.Ö. üç binden M.S. 15. yüzyıla dek kesintisiz iskân edilen ve kendine özgü sivil mimarisiyle ilgi toplayan Harran ve çevresinden çıkarılanlar müzenin belkemiğini oluşturuyor. Atatürk Barajı, Birecik Barajı ve Kargamış Barajı göl aynası altında kalan yerleşimlerde yapılan kurtarma kazıları buluntuları da ziyaretçisini bekliyor.
30.000 METREKARELİK TEK MÜZE KOMPLEKSİ
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde 14 adet ana sergi salonu ve 33 adet canlandırma alanı var. Arkeopark alanındaysa kronolojik sıralanmış, döneminin mimari özelliklerini yansıtan yapı örnekleri ve deneysel arkeolojik çalışmalara uygun kazı eğitim alanı bulunuyor. Sergi salonlarında kronolojik olarak önce Paleolitik Döneme ait yüzey buluntuları ve canlandırmalar, Neolitik Döneme tarihlenen insan boyutlarında yapılmış kuşkusuz uygarlık tarihinin bilinen en eski gerçek heykeli "Balıklıgöl Adamı”, Göbeklitepe kazı buluntuları ve canlandırmaları, Nevali Çori Tapınağı, Kalkolitik, Tunç, Demir, Helenistik, Roma, Bizans ve Islami dönemlere ait en önemli eserler sergileniyor. Müzede çakmak taşından kesici aletler, deliciler, taş idoller, kaplar, pişmiş topraktan boyalı ve boyasız geometrik desenli seramikler, mühürler, ölü gömme küpleri (pithos), fayanstan yapılmış kolye taneleri; pişmiş topraktan mühür baskılı küp parçaları, silindir ve damga mühürler, figürinli kap parçaları, hayvan figürinleri, madeni eşyalar, takılar ve heykeller görülebilir.
HAZIR GELMİŞKEN
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'yle aynı bahçede bulunan, ancak farklı bir binada yer alan "Şanlıurfa Haleplibahçe Mozaik Müzesi”ni görmeden sakın alanı terk etmeyin. Haleplibahçe kazı alanında, taban mozaiklerin bulunduğu yerde (in situ olarak, yani yerinde koruma) inşa edilen Mozaik Müzesi, son derece etkileyici ve iyi korunmuş mozaik örnekleri sunuyor. Savaşçı Amazon kadınlarını dünyada ilk kez bir mozaiğe resmeden parça da özel bir ilgiyi hak ediyor.